29 Ocak 2016

Mükemmel Instagram Fotoğrafları İçin 9 Kural


İyi fotoğraf çekmek elbette kolay iş değildir. Fakat bazı temel fotoğrafçılık kurallarını bilirseniz siz de iyi fotoğraflar çekmeye başlayabilirsiniz. Meşhur "Afghan Girl" fotoğrafını çeken National Geographic fotoğrafçısı Steve McCurry'nin, kendi çektiği fotoğraflar üzerinden anlattığı fotoğrafçılığın temel kompozisyon kurallarına sadık kalırsanız siz de güzel fotoğraflar çekebilirsiniz.

Kürk Mantolu Madonna'dan Alıntılar

"Bir kitabı okurken geçen iki saatin, ömrümün birçok senelerinden daha dolu, daha ehemmiyetli olduğunu fark edince, insan hayatının ürkütücü hiçliğini düşünür ve yeis içinde kalırdım."


"Hayatta en güvendiğim insana karşı duyduğum bu kırgınlık, adeta bütün insanlara dağılmıştı. Çünkü o, benim için bütün insanlığın timsaliydi."


"Seni seviyorum... Deli gibi değil gayet aklı başında olarak seviyorum."


"Bir insanın diğer bir insanı, hemen hemen hiçbir şey yapmadan bu kadar mesut etmesi nasıl mümkün oluyordu?"

Yapay zekanın tarihi Go zaferi

Yapay zeka sistemlerinin gelişmişliği, tavla ve satranç gibi çeşitli zeka oyunlarında insan rakiplere karşı elde edilen başarılarla ölçülüyor. Bilgisayarlar, şimdiye kadar satranç, dama ve tavlada dünya şampiyonlarını mağlup etmeyi başarmışlardı. IBM'in "Deep Blue" adını verdiği satranç oyunu programı 1997'de dünya şampiyonu Garry Kasparov'u yenmişti. Bununla birlikte yapay zekanın üstesinden gelemediği tek bir oyun vardı: 2500 yıllık geçmişe sahip olan Go oyunu.
 

19 Ocak 2016

rüyada hipster görmek

İstanbul'a kar yağışının başladığı geçen gece çok anlamsız bir rüya gördüm. Rüyamdaki semboller ve günlük hayatın izleri o kadar fazlaydı ki anlam verebilmem imkansızdı.

İlk hatırladığım şey arkadaşımla birlikte vapurla Kadıköy'den Karaköy'e geçiyor olduğumuzdu. Amacımız Karaköy'de kahve içmekti. Vapurun açık kısmında oturmuş etrafı izliyorduk. Hava çok soğuktu ve kar yağıyordu.  Karşımızdaki koltukta oturan bir hipster zaman zaman sert bir yüz ifadesiyle bize bakıyordu ve bu durumdan çok rahatsız oluyordum fakat bir türlü bunu dile getiremiyordum arkadaşımla konuşurken. Ayrıca havanın soğukluğuna aldırış etmeksizin sadece bir tişört giymiş olması da beni içten içe rahatsız ediyordu. Ona baktıkça kendimi üşüyormuş gibi hissediyordum. Daha sonra dikkatimi çeken nokta kar tanelerinin suya düştüklerinde etrafa fazlaca su sıçratıyor olmalarıydı. İri bir taş gibi su sıçratıyorlardı. Halbuki yağan şey dolu bile değildi, gayet yavaş bir biçimde süzülerek inen pamuksu kar taneleriydi bunlar. Böylesine su sıçratmalarına bir türlü anlam veremiyordum. Üstelik suya çarptıklarında ses de çıkarmıyorlardı. Karaköy iskelesine yaklaşırken arkadaşımla yerimizden kalktık ve alt kata inmek için yürümeye başladık. O esnada bazı insanların dik dik bize baktığını görüyordum ve bu durum beni rahatsız ediyordu. Arkadaşım ise hiçbir şeyin farkında değildi. Vapurdan inip kahveciye doğru yürümeye başladık. Girdiğimiz  sokaktaki dükkanlarda ve kafelerde oturan insanlar -ki bunların çoğu hipster giyimli, tuhaf kişilerdi- dik dik bize bakmaya devam ediyorlardı...

15 Ocak 2016

rüyada diri diri mezara gömülmek.


Aslında hemen hemen her gece rüya görüyorum. Fakat hepsi anlatılacak kadar ilginç olmuyor. Dün gece gördüğüm ve birazdan anlatacağım rüya gerçekten değişik deneyimler içeriyordu:

Rüyanın başında bir odanın içinde ellerim bağlı bir şekilde yerde oturuyorum. Dayak yemiş gibiyim, vücudumun değişik yerlerinde ağrılar hissediyorum. Üzerimdeki giysiler de oldukça pis ve gerçekten kendimi sefil bir evsiz gibi hissediyorum. Aynı zamanda terli olduğumu hissediyorum; giysilerim terden vücuduma yapışmış gibiler. Odanın dışından bilmediğim bir dilde kızgın insanların konuşmalarını duyuyorum. Benim hakkımda konuştuklarından eminim. Adım geçmiyor ama benden bahsettiklerini hissediyorum. Bir süre sonra nedense odanın dışındaki adamların Meksikalı olduklarını düşünüyorum. Konuşmalar yerini ayak seslerine bırakıyor ve odanın kapısından üç iri yarı adam içeri girip beni dışarı sürüklüyorlar. Kurtulmak için çırpınıyorum fakat sonuçsuz kalıyor. Beni öldürmeye götürdüklerini anlıyorum o an. Uzun bir koridorda uzun süre sürüklendikten sonra açık havaya çıkartıyorlar beni. 

 Hava karanlık fakat bulunduğumuz bahçe aydınlatılmış. Ahşap bir tabut ve mezar çukurumu görüyorum. Adamların mafya olduğunu düşündüğüm için tabut ve mezarla uğraşmalarına anlam veremiyorum. Adamın biri ayaklarımdan diğeri de omzumdan kaldırıp beni tabuta koyduklarında olayın boyutunu kavrıyorum ve küfürler savurmaya başlıyorum. Adamlar kahkahalar atarak tabutu kapatıyor ve mezara yerleştiriyorlar.
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...