27 Kasım 2020

Bitcoin Neden Değerli?

Bitcoin, 2017 Aralık ayında tarihinin en yüksek değerine ulaşmıştı. Ardından büyük bir düşüş yaşadı ve uzun süre fiyatı düşük kaldı. Bu ay itibariyle daha önceki rekorunu da kırarak 20.000 dolar seviyesine ulaştı. Bitcoin'in yükseldiği ve düştüğü dönemlerde çok konuşulduğunu biliyoruz. Yükseldiği zaman genelde övgüler yapılır, düştüğü zaman da aslında değersiz  ve kandırmaca olduğu söylenir. Bitcoin'in gerçekten bir değeri var mı? Bitcoin neden değerli? gibi pek çok kafa karıştırıcı soru mevcut. İşin tuhafı bitcoine yatırım yapanların pek çoğu da neden değerli olduğunu bilmiyor. 2013 yılından beri bitcoin ve diğer kripto paralarla uğraşan biri olarak kendimce bitcoin'in ve dijital paraların neden değerli olduklarını anlatmaya çalışacağım. Bunun için de bitcoin ve altını kıyaslayacağım. 

Bitcoin'in gerçek hayatta hiçbir değeri veya karşılığı olmadığı görüşünü savunan pek çok insan var. En önemli argümanları da bitcoinin bilgisayar kodu olması ve fiziki varlığının olmaması. Fiziksel varlığının olmaması argümanı direkt olarak aklımıza altını getiriyor. İnsanoğlu için en eski ve değerli fiziki madde altın olduğu için doğal olarak bir şeyin değeri olup olmadığını fiziki olup olmaması ile ölçme alışkanlığımız var. Burada herkese şunu sormak istiyorum altının gerçek hayattaki değerinin nasıl oluştuğunu hiç düşündünüz mü? Altın neden değerlidir? Bu soruya kendi kendinize cevap vermeye çalışın. Aslında altının gerçekten neden "değerli"olduğunu bilmediğinizi anlayacaksınız. Altın, MÖ. 40.000 yılından beri insanların ilgisini çeken ve değer verilen bir maden. pek çok medeniyet altını değerli takı ve servet göstergesi olarak kullanmış. MÖ. 550'lerde altın parayı ilk kez basan da Lidya'lılar olmuş. Peki doğada bulunan bu element nasıl oldu da "değer" kazandı? Parlak ve ışıltılı olması, kolay işlenebilmesi, paslanmaması gibi özelliklerinden dolayı altın topraktan belli bir değerle mi ortaya çıktı? Peki bu özellikler günümüzde işlevsel olarak hala bir değer taşıyor mu sizce? Yoksa altın, günümüzdeki ekonomik sistemin temel taşı olarak yüzlerce yıl önce değer kazandığı için mi hala değerli? Bu soruların cevaplarını birazdan vermeye çalışacağım. ama öncelikle şunu da belirtmek gerekir ki 1970'lere kadar amerikan merkez bankası doları altın karşılığı olarak basılıyordu. Ancak artık bu sistem de geçerli değil. Ama hala altın, dolar ve diğer para birimlerinin değeri var.

26 Haziran 2020

Mimarlıkla İlgili En Çok Merak Edilenler

Mimarlık stüdyosunda sıradan bir gün...

Herkese selamlar. Sizlerden gelen yorum ve mailleri dikkate alarak mimarlıkla ilgili en çok merak edilenleri derlemeye karar verdim. Böylece aradığınız cevapları yorumlarda bulmak için zaman kaybetmezsiniz diye düşünüyorum. Bugüne kadar karşılaştığım sorulara baktığımda, genel olarak, üç farklı tipte sorular geliyor. Birinci tip sorular genellikle lise öğrencilerinden geliyor, yani henüz mimarlık okumaya başlamamış ama mimarlık tercih etmeyi düşünen öğrencilerden geliyor. İkinci tip sorular, hali hazırda mimarlık bölümlerinde okuyan, özellikle de mimarlığa yeni başlayanlardan geliyor. Üçüncü tip sorular ise mimarlıkta birkaç sene dirsek çürütmüş ileri sınıf öğrencilerinden geliyor. Mimarlık okumayı düşünenlerden ve okuyanlardan sıklıkla gelen soruların bazılarını cevaplamaya çalıştım. Umarım tüm mimarlık öğrencilerine ve mimarlık okumayı düşünenlere faydalı olur.

1. Mimar olmak için hangi derslerde başarılı olmalıyım?

Üniversite sınavına hazırlanan veya tercih aşamasına gelen pek çok öğrencinin en çok merak ettiği sorulardan biri budur. Öncelikle bilmeniz gereken, mimarlık bölümlerinin sayısal puanıyla öğrenci aldığıdır. Bu yüzden sayısal alanda yüksek puan getirecek dersleri bilip ona göre sınava hazırlanmalısınız.

Peki mimarlıkla direkt ilişkili dersler hangileridir? Benim buna cevabım matematik, geometri ve fiziktir. Zaten üniversite mimarlık eğitiminde matematik ve fizik dersleri de vardır. Üniversitede matematikte türev ve integrale kadar dersler alınıyor. Tabi bu dersler mühendislik matematiği kadar zor değildir. Matematik ve geometri bilmek analitik düşünme ve problem çözme yeteneğinizi de geliştirir. Mimarlık zaten başlı başına 3 boyutlu problem çözme işidir. Geometri bilmek mimarlık için önemlidir. Ancak geometri bilmekten kastım, üçgenin iç açılarının toplamını bilmek veya paralel kenarın alanını hesaplamayı bilmek değildir ki bunları da zaten biliyor olmanız gerekir. Kastettiğim şudur, çevremizdeki her şeyin geometrik bir formu vardır ve bu formların tasarlanması için sürekli geometriyle haşır neşir olursunuz. Örneğin; bardak, masa, koltuk, otomobil vb. şeyler için binlerce farklı tasarım vardır ve bunların bazıları çok kullanılırken bazıları hiç kullanılmaz. Mimarlık veya tasarım disiplini temelde nesnelerin veya yapıların geometrik formlarının ve işlevlerinin bir bütünlük içinde tasarlanmasıyla ilgilenir. Bunun için 2 boyutlu ve 3 boyutlu düşünme becerisine sahip olmanız gerekmektedir. Aynı zamanda fikirlerinizi yazılı, sözlü ve görsel olarak iyi ifade etmeyi bilmeli gerektiğinde çeşitli matematiksel hesapları da yapabilmelisiniz... Mimarlık bölümünde fizik olarak da moment ve denge konuları işlenir. Bir yapının ayakta durması için mimarın tasarım yaparken belli bir statik bilgisine sahip olması gerekmektedir. Ayrıca mimarlıkta yapı fiziği diye bir ders vardır. O ders kapsamında da yapılarda gerekli olan ısı hesaplamaları yapılır ki bu da fiziğin alanına girer. Ayrıca akustik ve aydınlatma konuları işlenir. Bunlar kapsamında da ses yalıtımı; tiyatro, konser salonları vb. alanlarda akustik tasarım, aydınlatma tasarımı gibi konular işlenir. Bunlar direkt olarak fizik formulleriyle hesaplanan konulardır. Baktığınız zaman mimarlık eğitiminin çok geniş kapsamlı olduğunu görürsünüz. Ancak bunlar sadece işin temelidir. Bunlara ek olarak felsefe, psikoloji, sosyoloji, coğrafya gibi pek çok alanla ilgili zamanla kendinizi geliştirmeniz gerekmektedir.
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...