Senelerce çalıştınız, bir sürü sınava girdiniz. Sonunda mimar olmaya karar verdiniz ve puanınızın yettiği bir mimarlık fakültesine girmeyi başardınız. Kendinizi mutlu ve başarılı hissediyorsunuz. Ama unuttuğunuz bir nokta var: Mimarlık okumak bugüne kadar yaptığınız her şeyden daha zordur... Mimarlık okuyacak talihsiz arkadaşlara, okuldaki ilk zamanlarına dair bazı bilgi ve tavsiyeler vereceğim ki "nereye düştük böyle?" şeklinde başlayacak olan mimarlık serüvenlerinde acılarını biraz olsun dindirebilsinler. Bu yazı dizisi genç mimarlık öğrencilerinin ilk günden uğrayacakları şokun etkisini azaltmak ve eğitim hayatları boyunca işlerine yarayacak tavsiyeler vermek amacıyla yazılmıştır. Mimarlık eğitiminin ne kadar zor ve eğlenceli (!) olduğunu daha ilk günden anlayacaksınız. Olayları çok fazla abartmadan objektif olarak anlatacağım.
Öncelikle belirtmek isterim ki mezun olduktan sonra yöneleceğiniz alana bağlı olarak okulda öğreneceklerinizin %60'ını iş hayatında kullanmayacaksınız . Ama sizin mimari anlamda gelişiminiz ve entelektüel birikiminiz açısından elbette bu %60'lık kısım oldukça önemlidir... Örneğin; okulda yapı fiziği dersinde ısı yalıtım hesabı yapmayı öğrendik fakat mezun olduktan sonra hiç ısı yalıtım hesabı yapmadım. Çünkü çalıştığım yerde bu tür işler başka ofislere yaptırılıyordu. Kısacası, yöneleceğiniz alana göre okulda öğrendiklerinizin büyük kısmını aktif olarak kullanmayacaksınız bunu unutmayın. Bir başka örnek daha vereyim. Mesela tüm mimarlık okullarında Le Corbusier öğretilir. Fakat iş hayatında müşterilerin neredeyse hiçbiri onu tanımaz. Le Corbusier'i öğrenmek size dolaylı yoldan kazanç sağlar; mimari görüşünüzü geliştirir, belki de daha iyi tasarımlar üretmenizi sağlar...
Mimarlık fakültesinde ilk dönem
Hayatınızın en zor dönemlerinden biri olacaktır. Hangi bölüm olursa olsun okulda ilk günün ilk dönemin heyecanı başkadır. Ömrünüzün kalan yıllarını şekillendirecek olan mesleğinizi öğrenmeye başladığınız günlerdir bunlar. Peki mimarlık bölümünde ilk dönem nasıldır? Benim mezun olduğum okulda pazartesi tasarım dersiyle başlardı. Yani bölümün kredi sayısı en yüksek ve en önemli dersi... Ülkemizde lise eğitiminde öğrencilerin başarısı yazılı sınavlarla ölçülür. Ayrıca öğrenciler üniversiteyi kazanmak için yarış atı gibi yetiştirilir. Ezber ve hız odaklı bu eğitim sisteminde maalesef öğrenciler her türlü tasarım bilgisinden-eğitiminden yoksun yetişmektedirler. İşte bu öğrenciler üniversitede ilk gün tasarım dersiyle karşılaştıklarında afallarlar. Çünkü yetiştikleri sistemden dolayı tasarım kültürüne yabancıdırlar. Bir sorunun tek doğru cevabının olduğu sistemden, bir sorunun onlarca, yüzlerce doğru cevabının olduğu bambaşka bir sisteme geçilmiştir artık... Mimarlık fakültesinde ilk döneminiz tasarım yapmayı öğrenmekle geçecektir. Temel tasarım kavramlarıyla dolu, yorucu ve eğlenceli bir dönem sizleri bekliyor. Her ne kadar tasarım okuyarak değil de "görerek" ve "yaparak" öğrenilse de belli başlı tanımları, tasarım süreçlerini ve tasarım ögelerini bilmekte fayda vardır.
Tasarım nedir?
Tasarım, bir planın, yapının ya da nesnenin, inşa sürecindeki mimari ve mühendislik çizimlerinin meydana getirilmesine denir. Hem fiil hem isim olarak kullanılan “tasarlamak” yeni bir ürün ya da obje için plan yaratma ve geliştirme sürecini tanımlamaktadır.
Tasarım Süreci:
1- Problemin tanımlanması: Her tasarım aslında bir probleme çözüm olarak üretilmektedir. Problemin tanımlanması tasarım sorunlarının çözümündeki ilk aşamadır. Konuyu anlamak ve benimsemek gerekir. Burada yaratıcılık ve sınırları zorlamak önemlidir.
2- Bilgi toplama: Problem hakkında mümkün olduğunca çok veri toplayarak hareket noktasını belirledikten sonra ilerlenebilir.
3- Yaratıcılık ve Buluş: Öncelikle konu hakkındaki bilgiler bir araya getirilerek değerlendirilir. Yaratıcılık en önemli aşamadır. Tasarımcı kağıda ilk eskizlerini karaladığında “dışavurumculu yaratıcılık” aşamasındadır. Eskiz biraz daha ayrıntılı bir hale getirildiğinde ise “üretken yaratıcılık” aşamasına geçilmiş olur.
4- Çözüm bulma: Araştırmanın sona erdirilmesi için olasılıklara çözüm bulmak gerekir. Çözüm olarak seçilen olasılıklar, daha sonra ayrıntılı taslaklar halinde hazırlanır.
5- Uygulama: Tüm aşamalardan geçmiş olan tasarımın hazır hale getirilmesi işlemidir.
Tasarım Ögeleri:
1- Çizgi: Düz ya da kıvrımlı, sürekli ya da kesik, grenli ya da keskin özelliklere sahip olabilir. Çizgiler karakterine ya da konumuna bağlı olarak bazı mesajlar iletebilir.
2- Ton: Kişilerde üç boyutluluk izlenimi oluşturmak için vurgulanmak istenen yüzeyin ışık yardımıyla dokusunu göstermektir.
3- Renk: Renkler psikolojik anlamlarına göre kişide farklı duygular uyandırabilir.
4- Doku: Yüzey üzerindeki tekrarlara dayalı biçimsel bir düzendir.
5- Biçim: Çizgilerin bir arada oluşu, tek bir çizgi içerisindeki dönüş ve kıvrımlar ile değişik tonların oluşturduğu yüzeylerdir.
6- Ölçü: Görsel unsurların belirli bir düzende olması gerekliliğidir.
7- Yön: Bir tasarım üzerindeki çizgiler ve noktalar değişik noktalara yönelerek bir hareket oluştururlar. Tasarımcı vereceği etki doğrultusunda bu hareketi yönlendirmekle yükümlüdür.
Tasarım İlkeleri:
1- Bütünlük: Bütünlük her bir parçanın tek tek değil bütünsel bir anlam kazanmasıdır.
Bütünlük belki de tasarım ilkelerinin en önemli olanıdır, ancak
çoğunlukla en zor anlaşılanıdır. Bütünlük
tasarımın en temel ilkesidir ve diğer ilkeler tarafından da desteklenir. Tasarımın bütünlüğü olmazsa o tasarım
başarılı olarak düşünülemez. Bütünlük, bütünleşik
bir görüntü yaratır ve bu görüntüde tüm
unsurlar tasarımı bir bütün olarak desteklemek için çalışırlar. Bütünlüklü bir tasarım kendi parçalarının
toplamından daha büyüktür; tasarımın tek tek unsurlarının fark
edilmesinden önce ilk olarak bir bütün olarak görülür.
2- Vurgu: Vurgu bir tasarımda odak noktası yaratır; o en önemli olana nasıl dikkatleri çekeceğimizdir. Vurgu olmaksızın, gören kişinin resme bakışını çekmeksizin
iletişim gerçekleşmez. Ön plana çıkması gereken
unsur ile ikinci planda kalması gereken unsur arasında gerçekleştirilen
yön, biçim, doku, renk, ton ya da çizgi kontrastı ile sağlanabilir.
3- Denge: Denge bir tasarımdaki görsel ağırlığın eğit olarak dağıtılmasıdır. Bir tasarımda denge unsuru varsa, o tasarım kendisiyle “barışık”
demektir. Görsel denge dikey eksen etrafında oluşur ve gözler eksenin
iki tarafında da görsel ağırlığın eşit dağılımına ihtiyaç duyar.
Bir tasarım iki faklı dengede ele alınabilir. Simetrik denge (Bir eksene göre aynı mesafede olma) Asimetrik denge (Bir eksene göre farklı mesafelerde yer alma).
Bir tasarım iki faklı dengede ele alınabilir. Simetrik denge (Bir eksene göre aynı mesafede olma) Asimetrik denge (Bir eksene göre farklı mesafelerde yer alma).
4- Zıtlık (Karşıtlık): Zıtlık tasarımı ilgi çekici hale getiren iyi bir ilkedir. Zıtlık okuyucunun dikkatinin dağılmasını engeller. Çizgiler, şekiller ve grafikler zıtlık yaratabilir.
5- Ritim(Devamlılık): Görsel tasarımda nesnelerin uyum oluşturacak şekilde dengelenmesidir.
Ritim gözün tasarımdaki önemli parçaları yakalamasını, tasarımın
mesajının kolaylıkla algılanmasını sağlar.
6- Oran/Orantı: Oran boyut ile şekil arasındaki ilişkidir. İyi bir orantı için elemanların boyutlarını iyi değerlendirmek gerekir. Tasarımı oluşturan nesnelerin boyutlarının birbirleriyle olan uyumu kurgulanmalıdır.
Tasarım çalışmalarında bu ilkeler göz önünde tutulmalıdır. Tasarım yaparken bu ilkelerden faydalanmak oldukça önemlidir çünkü bu ilkeler tasarımınızın kolay anlaşılabilir olmasını sağlayacaktır. Bu ilkeler daha da çoğaltılabilir ama en temel ilkeler bunlardır.
Mimarlık ve İç Mimarlık Öğrencileri İçin Kitap Tavsiyesi
Son olarak da çok faydalı olduğunu düşündüğüm önemli bir kitap önermek istiyorum. Mimarlığa başlayan her öğrencinin okumasının faydalı olacağını düşünüyorum. Francis D. K. Ching'in Mimarlık:
Biçim, Mekan ve Düzen (Architecture: Form, Space & Order) kitabı. Mimari bilginizi geliştirmeniz açısından
incelemeniz çok faydalı olacaktır. Mimarlığı sıfırdan, adım adım basit bir şekilde anlatan bu kitabı kitapçılardan ya da kütüphaneden temin edebilirsiniz. Birinci sınıf mimarlık öğrencileri için çok
faydalı bir kitaptır. Kitabın ingilizce pdf'i için link. Ayrıca iç mimarlık öğrencileri için yine Francis D. K. Ching'in İç Mekan Tasarımı (Resimli) kitabını öneriyorum. Bu kitapları okuyarak mimarlık fakültesindeki ilk döneminizi çok daha verimli geçirebilirsiniz.
Kaynak 1: http://www.arkhesanat.com/tasarim-nedir
Kaynak 2: https://bilisimg.wordpress.com/2012/10/15/tasarim-unsurlari-ve-ilkeleri
Mimarlığa yeni başlayan biri olarak beni de en çok zorlayan ders tasarım oldu bu dönem. Temel tasarımın kurallarını derli toplu bir arada görmek çok faydalı oldu. Elinize sağlık.
YanıtlaSilteşekkür ederim faydalı olabildiysem sevindim.
Silmimarlık fakültesindeki ilk yılımı tamamlamak üzereyim. gerçekten üniversite sınavlarına hazırlanmaktan çok daha zor bir yıl geçirdim. mimarlık okumak isteyenler iyi düşünmeli çünkü çok çok zor bir bölüm.
YanıtlaSilmimarlığın çok zor bir bölüm olduğu doğru. ama ilk yılı atlattıysanız devamı çok daha kolay gelecektir.
SilMimarlık öğrencileri için tavsiye ettiğiniz kitabı yaz tatilinde okuma fırsatım oldu. İlk yıl öğrendiklerimin üstünden geçmiş oldum. Çok faydalı oldu gerçekten. Tüm mimarlık öğrencilerine ching'in kitabını tavsiye ediyorum.
YanıtlaSilKitapları beğenmenize sevindim. Yakında çok daha kapsamlı bir kitap listesi yayınlayacağım.
SilÖncelikle içerik çok faydalı olmuş elinize sağlık. Bir de önerim olacak. Mimarlık öğrencilerinin entelektüel gelişim için, belki de ilerleyen zamanlarda teorik derslere yardım için, okuması gereken kitaplarla ilgili de bir içerik yapabilirsiniz.
YanıtlaSilteşekkürler. aslında mimarlık öğrencilerinin okuması gereken kitaplardan oluşan bir liste yapmayı uzun zamandır düşünüyordum. ilk fırsatta tamamlayıp yayınlayacağım.
SilBende üniversite sınavına hazırlanıyorum ve mimarlık istiyorum pişman olursun gitme diyenler cok yapamazsın zor ben gerçekten istiyorum tercih yapacagim ama yinede korkuyorum sizce mimarlik okumaya deger mi
YanıtlaSilMerhaba,
SilGerçekten istiyorsan mimarlık yazmalısın bence. Mimarlık okumaya değer mi? Bence Türkiye'de mimarlık hakettiği değeri görmeyen bir meslek. Bu yüzden değmeyeceğini düşünüyorum. Ama para kazanıp hayatını sürdürebileceğin keyifli bir meslek olarak yapabilirsin seversen.
Merhaba. Bu sene mimarlığa başladım. İlk başlarda çok zorlandım. Ama şimdi alıştım sayılır.
YanıtlaSil