22 Nisan 2016

Batman v Superman: Dawn of Justice (Adaletin Şafağı)


Batman v Superman: Dawn of Justice

Batman v Superman: Dawn of Justice filmini sonunda izleme şansım oldu. Film, konusu itibariyle kafamda pek çok soru işareti oluştursa da öncelikle teknik konulara değinmek istiyorum.
Yönetmenden başlayalım: Zack Snyder. Aksiyon, macera filmi sevenler bu adamı kesin tanıyordur. İsmini bilmeseniz bile eminim birkaç filmini seyretmişsinizdir. Şöyle birkaç yıl geriye doğru gittiğimizde 2004'deki efsanevi zombi filmi Dawn of the Dead (Ölülerin Şafağı)'i hatırlayabilirsiniz ya da 300 Spartalı (2006), Watchmen(2009). Yönetmen önceki filmi Man of Steel (2013) ile Superman'i tekrar ve oldukça başarılı bir biçimde tekrar hayata döndürdü diyebiliriz. Anlaşılan Zack Snyder, süper kahramanları seviyor. Imdb'de yazdığına göre Wonder Woman (2017) ve Aquaman (2018) filmlerinin de yapımcılığını yapmaktaymış şu sıralar. Superman cephesinde hal böyleyken gelin bir de Batman cephesine bakalım. Zira bu film iki farklı kahramanı ve dünyayı bir araya getirme fikrinden yola çıkıyor. Christopher Nolan'ın çektiği Batman serisiyle ayakları yere basan iyi ve kötü kahramanlara alışmıştık, bu seride doğaüstü güçlere sahip hiç kimse yoktu. Zaten Batman'i özel kılan da sıradan bir insan olmasıydı. Bu iki karakter nasıl bir senaryoyla bir araya gelebilir sorusunu sorduğumuzda karşımıza çıkan tek bir isim var: David S. Goyer. Neden diye soracak olursanız hemen söyleyeyim; Christopher Nolan'ın çektiği Batman üçlemesinin ve Zack Snyder'in çektiği Man of Steel'in senaryosu Goyer imzalı. Sanırım şimdi taşlar yerine oturmaya başladı. Tüm bunlar uzun soluklu bir proje olarak parça parça karşımıza çıkıyor gibi görünüyor. Devamında da Justice League adında iki film daha gelecek. Yine imdb verilerine göre gelecek iki Justice League filminde de Ben Affleck ve Henry Cavill'i izleyebileceğiz. Oyunculara geçmeden önce Batman v Superman filminin bir diğer senaristi olan Chris Terrio'nun da 2013'te Argo filmi ile Oscar kazandığını belirtmekte fayda var.


Oyunculara gelirsek Superman cephesinde yine Henry Cavill'i görüyoruz. Yakışıklı, karizmatik. Saçları jöleleyip arkaya atınca Superman oluyor. Gözlük takınca Clark Kent oluyor. Her ne hikmetse kimse de bu şahsın gerçek kimliğini bilmiyor. Batman rolündeki Ben Affleck, Christian Bale ile kıyaslarsak biraz iri yarı kaçmış, Batman'deki Bane karakterini andırıyor. Işıklı zırhı biraz daha narin, renkli ve pelerinsiz olsaymış Ironman sanabilirdik kendisini. Beni en çok heyecanlandıran Bruce Wayne'in yardımcısı Alfred rolünde Jeremy Irons'ı görmek oldu. Aksanıyla Michael Caine'i aratmadı doğrusu, ne de olsa ikisi de İngiliz zaten.

Batman: Süper Kahramanların Arasında Bir İnsan

Asıl konumuz olan filmin kendisine gelelim. Film, Batman'in hazin çocukluğuyla başlıyor. Devamında Superman'in dünyadışından gelen akrabalarıyla savaşmasını görüyoruz. Superman dünyayı korumak için çarpışırken doğal olarak çevresinde çok fazla mal ve can kaybına sebep oluyor. Filmin en başında Wayne şirket binasının da yıkılmasıyla hem Batman hem de tüm dünya Superman'in yarardan çok zarar verdiği fikrini benimsiyor. (Dipnot: Şu bir gerçek ki siz birine ne kadar iyilik yaparsanız yapın yaptığınız tüm iyilikler yapacağınız bir kötülükle kolayca silinecektir.) Zaten bu tüm süper kahraman filmlerinde işlenen bir klişedir. Kahramanımız düşmanla savaşırken yıkılan binanın altında kalan masum insanları görürüz hep. Hatta bazen kahramanımız düşmanı bırakıp binanın altında kalan masumları kurtarmaya çalışır. Filmde Superman'in babasının anlattığı hikaye konuyu özetliyor aslında. Bir gün çiftliklerine sel basmak üzereyken babasıyla birlikte suyun önüne set kurmuşlar ve çiftliklerini selden kurtarmışlar. Bunun üzerine annesi ödül olarak onlara süper kahraman çayı yapmış. Çaylarını içerken farketmişler ki suyun önüne set kurunca su yön değiştirip komşu çiftliğin ahırını basmış. Onlar çaylarını içerken komşu çiftliğin ahırındaki atların boğulurken çıkardıkları bağırış seslerini dinlemişler. Kendimizi veya sevdiklerimizi korumak için yaptıklarımız başkaları için felaketle sonuçlanabilir. Bu anlattıklarıma pek çok filmden aşinayız. Yapılan iyilik midir kötülük müdür bunu ölçmek zordur. Peki Batman v Superman: Dawn of Justice bu konuya yeni bir soluk getirebilmiş mi? Bence hayır! Klişe konu klişe biçimde işleniyor filmde. Karşılıklı olarak Batman ve Superman'in birbirini suçladığı sahneler görüyoruz film boyunca. Sonunda ortak bir düşman çıkıyor ve Batman ile Superman'i birbirine kırdırmaya çalışıyor. Devamını zaten filmde izlersiniz fakat değinmek istediğim bir konu daha var. Filmde adalet ve güç kavramlarının bir arada olamayacağı vurgusu yapılıyor. Fakat sadece dialoglardan ibaret kalmış bu vurgu. Keşke senaryoya bunu güçlendirecek kesitler eklenebilseymiş diye düşünüyorum. Son olarak değineceğim konu: süper güçlere sahip kahramanların artık filmleri sadece görsel bir şova dönüştürmeye başlamış olması. Doğaüstü güçlere sahip kahramanlar olmadan da kaliteli film çekilebileceğini zaten Christopher Nolan'ın Batman serisinde görmüştük. Bana göre Batman ve Superman doğaları itibariyle birbirlerine zıt güçler ve bunların çarpışması gayet güzel işlenebilecek bir konuydu. Wonder Woman'ın ve bahsi geçen diğer süper kahramanların olaya dahil edilmesini anlamsız buluyorum. Film afişlerinden de gördüğümüz kadarıyla süper kahramanların arasında kalan zavallı Batman'in boynu bükük kalmış. İlla ki gerekliyse Avengers veya X-Men'in yeni filmlerine de Batman ile Superman'i eklesinler. Zaten görünen o ki yeni proje Justice League'in Avengers'dan pek farkı olmayacak.

2 yorum:

  1. Sinemada izledim Güzeldi Ama bugün ki gittiğim Çok idi onu yazıcam Mutlaka izle Muhteşem 7 li :) Emeklerine sağlık ...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. teşekkür ederim. Muhteşem 7'li yi de izleyeceğim ilk fırsatta. Güzel olduğunu söylüyorlar.

      Sil

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...